31 Mart 2010 Çarşamba

mezuniyet


Dün okuluma gidip, diplomamı teslim aldım. Her dersi ayrı bir zahmete dönüştüren, bizlere kök söktüren hocalarıma teessüflerimi, her dersi ayrı bir keyifle dinlememizi sağlayan hocalarımıza da teşekkürlerimi sunuyorum.

Derslere giderken her ne kadar aksini düşünsem de, gerçekten rüzgar gibi geçti bu süre. Hiç yaşanmamış gibi...

1.5 senelik zorlu bir sürecin ardından, yüksek lisans diplomasına kavuşmuş olmak karmaşık duygulara gark etti beni. Diplomamı aldım, mutlu muyum? evet. Tekrar öğrenci olabilme ihtimalim neredeyse sıfır, üzgün müyüm?evet. Diplomam var işim yok, diploma bana güzel bir iş kapısı açar mı? bilmiyorum.

30 Mart 2010 Salı

Origami Kutular



İki sene önce takip ettiğim bir blogda origami kutu yapım aşamaları anlatılıyordu. Ben de hemen evdeki malzemelerle kutu yaptım. Ortaya bu şirin şeyler çıktı.

Birine hediye verirken bu kutuların içine koyarak hediyeyi vermeyi düşünüyorum ama henüz bu kutucukların içine sığacak kadar küçük bir hediye vermek kısmet olmadı bana.

Gördüğünüz gibi kutuların birinin süslemesinde yoyo kullandım. Diğerinde ise annemin elma şeklindeki düğmelerini kullandım. Yoyolar, nereye yerleştirsem güzel duruyor. Yoyoların yapım aşamalarını çok yakında sizlerle paylaşacağım.




29 Mart 2010 Pazartesi

Haftasonu Ziyareti, Balık Seyhan

Dün arkadaşım Derya ile birlikte, 10 yıl önce izini kaybedip, geçen sene internet vasıtasıyla izini bulabildiğim ortaokul sıra arkadaşımız Ayşe Betül'e gittik. Bizi; Ayşe Betül, kızı 2.5 yaşındaki Belinay, oğlu 2.5 aylık Bedirhan karşıladılar. İlerleyen saatlerde Ayşe Betül'ün annesi, kızkardeşi, kayınvalidesi de bize eşlik ettiler.

Keyifli sohbetimizden bir türlü kopamayınca, bizim "erken gidip, erken dönelim" fikrimiz, bir anda "erken geldik ama geç gitsek de olur"a dönüşüverdi. Akşam ezanı okunurken eve ancak gelebilmiştim.

Yıllar sonra, hiç kopmamışız, hiç mola vermemişiz gibi aynı sıcaklığı, aynı samimiyeti bulabilmek çok güzel. Ev sahipliğiniz için teşekkür ederim, Ayşe Betül, Belinay ve Bedirhan. Sana da yol arkadaşlığın için teşekkür ederim Derya'cığım:)

Yukarıda gördüğünüz Ayşe Betül'ün sofrası, daha önce hiç tatmadığım birbirinden lezzetli ikramlarla doluydu. Aşağıda gördüğünüz balık da Ayhan,Beyhan,Ceyhan balıkların serisinden, Belinay için diktiğim balık. Seriye uygun olsun diye adı Reyhan:))


26 Mart 2010 Cuma

ABCÇDEFG - Yoyo Magnetler

Ayhan, Beyhan, Ceyhan balıklarda kullandığım yoyo çiçekleri, evde buzdolabı magneti olarak da kullanıyorum.

Geçen sene bir dönem bu çiçeklerden yapmaya kafayı takmıştım. Bol bol yaptım, daha sonra da çeşitli projelerimde kullandım. Yakında onları da sizlerle paylaşırım.

Yoyo yapımı kolay ama biraz vakit alıyor. Ayrıca resimde de gördüğünüz gibi her türlü desen kumaşla da güzel oluyor. Yalnız kumaşın çok kalın ve çok sert olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Ortasına düğmeyi isterseniz dikebilirsiniz ya da sıcak silikonla yapıştırabilirsiniz. Benim kullandığım düğmeler düz olduğu için, göz ve ağız çizme fırsatım oldu. Arkasına da hani şu sucuların, kuru temizlemecilerin adres-telefonlarının yazılı olduğu magnetler vardır ya, onlardan yuvarlak şekilde kesip yapıştırdım. Çok cici oldular.

Bundan sonra ağzı-gözü olan bütün projelerime isim vereceğim demiştim ama bunlar kalabalık oldukları için isim yerine harf veriyorum kendilerine:) ABCÇDEFG :)



25 Mart 2010 Perşembe

Turgut Duman Kuyumculuk


Bu adreste bir çekiliş hazırlanmış. Yorum bırkanlar arasında yapılacak çekilişte ismi çıkan katılımcıya bu kolye hediye edilecekmiş. Ben de katıldım. 15 nisanda sonuçlanacakmış, Allah'tan hayırlısı :)

Çiçekli Peçete Halkaları



Kaç gündür sitemde o projemimi yayınlasam, bu projemimi yayınlasam derken, ben siteye birşey ekleyemeden günler geçti. Bir de havalar kapalı olunca fotoğrafların güzel çıkmaması vesile oldu. Sitem günlerdir terkedilmiş gibiydi.

Bugün hava birazcık açar gibi olunca hemen işe koyuldum. Ağabeyimin nişanlısı Tuğba için tasarladığım peçete halkalarını fotoğrafladım. Malzemeleri Tuğba ile birlikte aldık. Sarı gülleri porselen takımına, lila çiçekleri de kahvaltı setine uygun olacak şekilde seçtik.

1. 12 adet aldığımız peçete halkalarını yaldız kurdele ile ara ara sıcak silikonla yapıştırarak kapladık.
2. Başlama-bitiş noktasındaki görüntüyü kapatmak için çiçekleri saplarından ayırarak sıcak silikon marifetiyle, istediğimiz sarayla yapıştırdık.

Anlatırken çok kolay olmakla birlikte, yaparken 2-3 saatinizi alıyor. Ama 2-3 saatinizi harcadığınıza kesinlikle değiyor.


20 Mart 2010 Cumartesi

Kumaş Boyamada Aplike Tekniği

Beni tanıyanlar nişanlı olduğumu yakın bir gelecekte evleneceğimi biliyorlar zaten. Bilmeyenler de bu vesileyle öğrenmiş oldular. Haliyle çeyiz hazırlıkları da hız kazanmış durumda. Bu da çeyizim için hazırladığım bohça.

Uzun zamandır beğenerek takip ettiğim http://www.hulela.com/ 'da Hayriye hanımın yaptığı çalışmadan esinlenerek, bu bohçayı hazırladım. Bu tekniğin yapım detaylarını Hayriye hanım sitesinde anlatmış. O yüzden uzun uzun anlatmayacağım. Esin kaynağım olduğun için teşekkürler Hulela :)

19 Mart 2010 Cuma

Çiçek "Armut"

Herkese merhaba. Yine kendi yaptığım bir oyuncakla sizlerle birlikteyiz. Annemin evdeki artık kumaş ve düğmeleriyle yaptığım bu çiçeğin adı Armut:) Çiçeğin yapraklarını kesmeye başladığım sırada, annem kalıbımın şekline bakarak, "armut mu yapacaksın"dedi ve böylece eserin adı da konulmuş oldu:)
Diktiğim oyuncakların kalıbını ezbere çizip, kesiyorum. Yapım aşamaları ise şöyle;
1. Önce çiçek yaprağı şeklinde kalıp hazırlayıp, 8 tane açık pembe, 4 tane koyu pembe, 4 tane lila toplam 16 tane(8 öntarafı, 8 arka tarafı için) yaprağı kumaşlardan kesiyoruz.
2. Sarı kumaştan da çay fincanı tabağı büyüklüğünde 2 adet yuvarlak kesiyoruz.
3. Yaprakları çift olarak dikip ters çeviriyoruz, içlerini elyaf dolduruyoruz. Elimizde 8 tane içi dolu yaprak oluyor.
4. Yaprakları yan yana koyup, dar kenarlarından teğelleyerek çiçek formu veriyoruz.
5. Göbeği için sarı yuvarlak kumaşın kenarına yarım cm.den teğelleyip, biraz büzüyoruz. Kenar kısımlarını püskül kalmaması için içe doğru katlayarak, gizli dikişle, çiçeğin göbeğine dikiyoruz.
6. Göbeğin içini elyaf doldurup, diğer sarı parçayı da aynı işlemle arka tarafa dikiyoruz.
7. Gözleri ve ağızı için ben düğme kullandım. Siz isterseniz dikişle göz ve ağız yapabilir ya da hazır satılan gözlerle oyuncağınızı tamamlayabilirsiniz.
Ben bu çiçekte oyuncak formu olsun diye yapraklarını birleştirmedim. Eğer istenirse yapraklar birleştirilerek yastıkta yapılabilir. Anlatımımın yeterince anlaşılabilir olduğunu umut ediyorum.
Dün akşam arkadaşım Eda ile birlikte bir seminere katıldık. Seminer dönüşü Eda Ayhan, Beyhan, Ceyhan balıkları çok beğendiğini, yakın zamanda onlardan dikmeyi deneyeceğini söyledi. Eda'ya dün dikme işlemini tamamladığım bu çiçekten bahsetmek aklıma gelmedi. O yüzden sıcak sıcak bugün ekliyorum. Hem Eda'ya hem de sizlere yeni fikirler versin.
Aşağıda çiçeğin tersten görünüşü var. Her tarafını temiz dikişle kapatmaya özen gösterdim.

18 Mart 2010 Perşembe

Baharın müjdecisi: Armut çiçekleri

Annemin 3 metrekarelik bahçesindeki kayısı ağacının çiçek açan dalları huzurlarınızda.
Birkaç gündür aklımda bu çiçeklerin fotoğraflarını çekmek vardı. Son zamanlarda sitemin börtü böcek resimleriyle dolduğunu farkedince elimi çabuk tuttum.
Bugün güneşli havayı fırsat bilip annemle bahçeye indik. Annem ağaçları budarken, bir yandan ona yardım ettim, bir yandan da bu güzel kareleri çektim.
Bu sene kış çok uzun sürdü. ( Galiba her yıl aynı şeyi söylüyoruz) Bir an önce havalar ısınsın, yaz gelsin istiyorum. Kapalı, yağmurlu havalar can sıkıntısı veriyor bana. En güzeli açık, güneşli, cıvıl cıvıl bir hava...







17 Mart 2010 Çarşamba

Yüreğine Sor - Ela ela leose :))

Son zamanlarda en sık dinlediğim müzik bu. Aslında acıklı bir aşk hikayesini anlatan bir filmin, içinizi kıpır kıpır yapabilecek türküsü.

Türkünün sözlerinin çoğu türkçe, nakarat kısmında Pontusça da denilen, bizimkilerin Rumca diye adlandırdıkları dilden sözler var.

Hatta sizler için "ela ela leose"nin tercümesini anneme yaptırdım bile. Gel gel diyorum sana...

Filmi izlemedim ama en yakın zamanda izlemeye gideceğim. Filmle ilgili düşüncelerimi de sizlerle o zaman paylaşırım.

16 Mart 2010 Salı

Cam Üfleme Sanatı



Cam üfleme sanatı, camın özel atölyelerde yüksek dereceli ısıya maruz bırakılarak şekillendirilmesinden oluşan eski bir sanattır. Acemilerin cam boncuk yaparak başladıkları bu sanatta, ustaştıktan sonra her türlü cam obje yapılabilmektedir.

Evde yapılabilecek bir hobi türü olmadığı için, henüz bu sanata bulaşma şansım olmadı. Ama en kısa zamanda, fırsat yaratıp, el atmayı düşündüğüm sanat dalları arasında, 1 numarada oturuyor:)











13 Mart 2010 Cumartesi

Amigurumi - Oyuncak Örme Sanatı

Nerde bir enteresan sanat var, bilinki orda bir japon parmağı vardır :)

Amigurumi adından da anlaşılacağı üzere bir Japon elsanatı. El atmadıkları sanat bırakmayan Japonlar, son noktayı da koymuş bulunuyorlar. Örgü oyuncaklar...

Oyuncak örme sanatı - amigurumi de yapılmak istenen figürün genel kalıbı tığla ya da şişle örülüyor, birleştirme noktalarından iğneyle dikilerek birleştiriliyor, içi elyaf ve benzeri dolgu maddeleriyle doldurularak genel hatları ortaya çıkarılıyor. Son işlem olarak da ağız burun gibi detaylar yapıştırılarak figür tamamlanmış oluyor. Ortaya da bu birbirinden şahane tasarımlar çıkıyor.

Oyuncaklara göz takılmak istendiğinde, hazır satılan plastik göz ve burunlar kullanılıyor. Ama benim favorim biri büyük biri küçük düğmelerin göz olarak dikilmesi.

Amigurumide genellikle hayvan, meyve ya da insan figürü yapılıyor ancak çılgın amigurumi ustaları canavarlar da tasarlıyorlar.


Amigurumi sanatçıları hayvancık örmekle kalmıyor, onlar yalnız kalmasın diye hayvancık sürüsü örüyorlar:)















Amigurumi öğrenmek isteyenler için bir kaç site önerisinde bulunacağım. Yapım detayları var, örgüden anlayan hanımların kolaylıkla yapabileceğini düşünüyorum.



Gördüğünüz gibi hiçbir hayvancık eksik kalmamış, karıncayiyen ve koala da dahil... Hatta kusur kalmayaların için de şeytan bile var:)